Kargo iletilerinin yerine ulaşıp ulaşmadığını anında görmek için bir yol bulması gerekiyordu. O gün kararını verdi. Rakiplerine ulaşmak ve hatta onları geçmek için teknolojiye yatırım yapacaktı... Bu konuda yetkin bir şirketi aradı. Görüştüler. Kargo şirketi barkod okuyucu istiyordu fakat “ithal” edilen yüksek maliyetli modelleri karşılayacak maddi gücü yoktu. Bilişim firması “hallederiz” dedi. “Organize Sanayi Bölgesi”nde faaliyet gösteren bir KOBİ’den “ucuz” ve “kullanışlı” bir barkod okuyucu için geliştirme yapmasını istedi. KOBİ, cep telefonunun şarj girişine takılabilen ve takıldığında cep telefonunu barkod okuyucuya haline getiren bir aparat geliştirdi. Bilişim firması da bu aparat için cep telefonunda kullanılacak küçük bir yazılım hazırladı. Maliyet, “ithal” ürünle kıyaslanmayacak kadar düşmüş, fonksiyon ise daha da hızlanmıştı. Artık, kargo şirketinin elemanları gönderiyi sahibine teslim ettiklerinde “kendi cep telefonlarını” bir barkod okuyucu olarak kullanabiliyor ve merkeze bilgi geçebiliyorlar.
Kargo şirketinin parası olmadığı halde süreçlerini hızlandırması, bilişim firması ile Kobi’nin özgüvenleri sonucu gerçekleşmiş, yanında küçük bir icada da yol açmıştı. Artık, küçük bir cep telefonu anında barkod okuyucu olabiliyor, iki işi bir arada görebiliyordu. Bu nasıl gerçekleşmişti. “Onlar”, tüm ülkeye yapıştırılmaya çalışılan “tembel ve beceriksiz” yaftasını, her elektronik aletin “yabancılar” tarafından icat edilerek, onlarca kat fiyata satılmasını kabullenmediler.
Araştırma Geliştirmeye milyarlarca dolar harcayan yabancı şirketler yerine, kısıtlı kaynaklara sahip, iki yılda bir krizlerle başı ağrıtılan bir ülkedeki kobinin icat ettiği küçük bir aletteki fikir pırıltısı, benzeri kobilere aktarılacak milyarlarca liralık destekle çarpıldığında ortaya çıkan gerçek; eğitimli, kaynaklarını kullanmayı bilen ve özgüveni yerinde bir halkın neler yapabileceğidir. Bu çözüm, aynı zamanda Türkiye’nin neden sürekli köşeye sıkıştırıldığı sorusuna verilebilecek, aklı başında herkesin anlayabileceği bir cevaptır.
İhtiyacımız olan şey yardım dilenmek veya hazıra konmak değildir. İhtiyacımız olan tek şey akıldır. Akıl, kullanmayı bildiğimizde bize verilmiş en önemli hazinedir.
Not.Makale konusu gerçektir. Bu makale, akıllı telefonların henüz hayatımıza girmediği 2004 yılında yazılmıştır.
Cumhur Güzel
Yönetim Danışmanı
Yazı, Resim ve Grafiklerin Her Hakkı Saklıdır. Kaynak Gösterilmeden ve Tanıtım Amacını Aşacak Şekilde Alıntı Yapılamaz.
Copyright 2023, Süreç Danışmanlık, Ltd.